C
Can Yayınları
Can Yayınları
CAN Yayınları 1981’de, Türkiye’nin önde gelen yazarlarından biri olan Erdal Öz tarafından kuruldu ve kısa sürede Türkiye’nin en saygın yayınevlerinden biri haline geldi. Yıllar içinde dünyanın en önemli yazarları, CAN aracılığıyla Türk okuruna ulaştı; Türk edebiyatının en önde gelen, en yetenekli, en heyecan verici kalemleri CAN çatısı altında yer aldı. 21. yüzyılda da CAN klasik, modern ve çağdaş edebiyatta öncü yayınevleri arasındaki konumunu koruyor. Yayın yaptığı alanları genişletmek, yeni yetenekler keşfetmek, iyi metinlerin ve iyi yazarların hakkını vermek, yeni mecralar ve yayın teknolojilerini kullanmak CAN’ı çok heyecanlandırıyor. Yayın yelpazesine 2019’da katılacak MUNDİ ve TELLEKT markalarıyla kurgu dışı edebiyatın yanı sıra sosyal, beşeri ve pozitif bilimlerde de daha etkin bir konuma yükselecek olan CAN, aynı zamanda Mini Kitap, sesli kitap, e-kitap, kitap aboneliği, talep üzerine basım gibi uygulamalarıyla yayıncılığın çağdaş yüzünü temsil ediyor. Yayın kataloğunda yer alan 2500’ü aşkın başlıkla ve her yıl bu listeye eklenen yaklaşık 150 kitapla yoluna devam eden CAN Yayınları, okurlarının büyük sevgisi ve bağlılığıyla gurur duyuyor, yayıncılık sürecinin her aşamasında bunun sorumluluğunu gereğince taşımak için çaba gösteriyor.
Olduğu Kadar Güzeldik
Mahir Ünsal Eriş
Mahir Ünsal Eriş, ikinci öykü kitabı Olduğu Kadar Güzeldik’le kuşağının en özgün, en sevilen yazarları arasına adını yazdırmış, küçük insanların büyük duygularını anlatışıyla, samimiyeti ve sonsuz duyarlılığıyla geniş bir hayran kitlesi yaratmıştı. Olduğu Kadar Güzeldik ince ince işlediği onca hüzne, umutsuzluğa ve acıya karşın yaşam sevgisiyle dolu, edebiyatımızın unutulmayacak kitaplarından.
Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde...
Mahir Ünsal Eriş
İlk baskısı 2012’de yapılan Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde…, Mahir Ünsal Eriş’in ilk kitabı. Ancak ilk kitaptan beklenmeyecek bir yetkinliğe sahip, konu ve kişileri açısından da şaşırtıcı bir çeşitlilik sergileyen bu birbirinden güzel öyküler bazen bir çocuğun gözünden hayat yarasını, bazen bir yetişkinin umutsuzluğunu, bazen ergenlerin yakıcı ilişkilerini, bazen de küçük dünyalara sığamayan büyük umutları anlatıyor. Bir kıyı şehrindeki hayata …
Ayrı Yol
André Gide
Nobel ödüllü Fransız yazar ve düşünür André Gide, yaşamı boyunca toplumsal ve bireysel ahlakın en önemli ölçütünün bireyin içtenliği ve kendini tanıması olduğunu vurgulamıştır. Ayrı Yol, André Gide’in bu görüşünü en net biçimde dile getirdiği romanlarından biri. Geleneksel ahlak anlayışının karşısında bireyin özgürlüğünü savunanlara açık destek veren ve bu nedenle devrimci olarak nitelendirilen yazar, bu yapıtında, kendi evliliğinden yola çıkarak …
Kul
Seray Şahiner
Kul, sayfalardan çıkacakmışçasına canlı bir karakterle tanıştırıyor bizi… Bu karakterle birlikte İstanbul’u bir umut haritası eşliğinde yeniden keşfediyoruz. Arnavut kaldırımlardan havalanıp cemevlerine, camilere, kiliselere varan; dilek ağaçlarına bağlanmış çaputlarla rüzgâra salınmış umutlar… İnsan eliyle kurulmuş çelişkilerin ancak Tanrı eliyle değişebileceğine inananlar, dayanacak kimsesi olmayınca ayakta duramayanlar, dünyaya gölgesinden başka kök salamayanlar, ölülerden başka can yoldaşı bulamayanlar konuşuyor Kul’da. Görülmeden yaşayan …
Zorba
Nikos Kazancakis
Yunan edebiyatının tartışmasız en büyük yazarları arasında yer alan Nikos Kazancakis, Zorba adlı eseriyle dünya çapında giderek daha da büyüyen bir hayran kitlesi kazanıyor. Başkahramanının yaşamı üzerinden okurlarına ders niteliğinde fikirler sunan eser, Kazancakis’in en önemli yapıtı olarak değerlendiriliyor. Öyle ki yazarın kendisi de Zorba’yı “olgunluk dönemi eseri” olarak tanımlayarak, bu övgünün haksız olmadığını gözler önüne seriyor. Kazancakis Zorba ile …
Huzursuzluğun Kitabı
Fernando Pessoa
İlk baskısı 1982 yılında yapılan Huzursuzluğun Kitabı, sonraki süreçte bulunan yeni el yazmaları ve düzeltmelerle bugünkü haline kavuşuyor. Kitabın başkahramanı olarak okurun karşısına, bir kumaş mağazasında muhasebecilik yapan Bernardo Soares adlı bir adam çıkıyor. Yazar, okuruna kendi düşüncelerini bir dış-kimlik olarak yarattığı Soares’in günlüğünden aktarıyor. Ait olmadığı işinden ve geçmişinden sıyrılmak adına sürekli yazı yazan başkahraman, yaşamına ait huzursuzluk duyduğu …
Iskarta Hayatlar
Zygmunt Bauman
Ekonomik ve teknolojik ilerlemenin yan ürünlerinden biri de ihtiyaç fazlası, gereksiz, ıskartaya çıkarılmış, faydası olmadığı gibi sırtımıza yük olan insanlar. Sanayi Devrimi’nde yeni üretim yöntemlerinin bulunması bir yandan da geleneksel mesleklerin gerilemesine, atıkların çoğalmasına, sürekli büyüyen bir “atık insan” ve “insan atığı” sorununa yol açtı. Geçmişte “gelişmiş ülkeler”, “atık insan”larını ihraç edebildikleri uzak, ıssız topraklar bulabildiler. Günümüzde, küreselleşme ve teknolojideki …
Küçük Anılar
José Saramago
Küçük Anılar, 1998’de Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülen José Saramago’nun çocukluk ve ilkgençlik anılarından oluşuyor. Saramago, o kendine özgü şiirsel anlatımıyla ve hiç yakınmadan, büyük bir yoksulluk içinde geçen çocukluk çağını anlatıyor. Hayal gücünün genişliği dışında yazar Saramago’ya hiçbir gönderme yapmadan, yoksul bir çocuğun önce köyünde, sonra büyük kentin kenar mahallesindeki yaşamını betimliyor. Ama yine de, Küçük Anılar, sıkıntıları ve …
Boğaziçi Yalıları
Abdülhak Şinasi Hisar
Bütün yapıtları YKY tarafından yayımlanan Abdülhak Şinasi Hisar’ın iki kitabı daha yayımlandı: Boğaziçi Mehtapları ve Boğaziçi Yalıları. İstanbul’u dinlemek ve duymak için mutlaka okunması gereken bu iki kitap, İstanbul üzerine yazılmış sayılı şaheserlerden. Hisar, Boğaziçi’ni mevsim mevsim, saat saat yaşatmayı başarıyor; geçmiş zaman cennetinde görülen bir medeniyet rüyasına götürüyor okurunu.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Stefan Zweig
İnsanlar ilk söze başlamakta güçlük çekerler. Tamamen açık ve doğru konuşmak için iki günden beri hazırlandım. Bunu başaracağımı da umuyorum. Belki bir yabancı olan size, bütün bunları anlatışımın sebeplerini henüz kavrayamıyorsunuz. Fakat, bu olayı düşünmeden bir günüm, hatta bir saatim bile geçmiyor. İnsanın hayatı boyunca ömrünün yalnız bir noktasına, bir tek güne gözlerini dikip kalmasının dayanılmaz bir şey olduğunu söylersem, …
Anayurt Oteli
Yusuf Atılgan
Bir oteli yönetmekle bir kurumu, geniş bir işletmeyi, bir ülkeyi yönetmek aynı şeydi aslında. İnsan kendini, olanaklarını tanımaya, gerçek sorumluluğun ne olduğunu anlamaya başlayınca bocalıyordu, dayanamıyordu. Ülkeleri yönetenler iyi ki bilmiyorlardı bunu; yoksa bir otel yöneticisinin yapabileceğinden çok daha büyük hasarlar yaparlardı yeryüzünde. Defteri kapadı. Ne gereği vardı artık bunları yazmanın ya da birkaç satır yazıp bırakmanın? Çağdaş edebiyatımızın en …
Amerigo - Tarihi Bir Yanlışlığın Hikayesi
Stefan Zweig
Hem düşsel hem de tarihsel karakterler üstüne yorumlarıyla tanıdığımız Stefan Zweig’ı derin karakter incelemelerine yönelten, psikolojiye ve Freud’un öğretisine duyduğu ilgidir. Beş tarihsel kişiliğin portrelerini içeren Yıldızın Parladığı Anlar, Fransız Devrimi’nde bir politikacının portresi niteliğindeki Joseph Fouché’yle birlikte Amerigo da Zweig’ın nesnellikten çok sezgiye dayanan yaşamöykülerinin en başarılarından biridir. Zweig, bu yapıtında, bugün Amerika adıyla bildiğimiz anakaranın bu adı alışının …
Basit Bir Olay
Leonardo Sciascia
Leonardo Sciascia, çağdaş İtalyan edebiyatının usta temsilcilerinden biri. Basit Bir Olay adlı bu uzun öyküsünde, aslında hiç de basit bir olay sunmuyor okuruna. Tersine, kısa olmasına karşın alabildiğine karmaşık bir polisiye öykü çıkıyor karşımıza. Sicilya’da bir kasabada geçen olayın derininde mafya ve uyuşturucu sorunu olsa da, yazar bu iki temel konudan açık açık söz etmiyor, sezdiriyor. Polise gelen, ama yarıda …
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar: On Dört Tarihsel Minyatür
Stefan Zweig
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar, insanlık tarihine yön vermiş belirleyici anlar üstüne kısa denemelerden oluşuyor. Stefan Zweig, Fatih Sultan Mehmed’den Handel’e, Dostoyevski’den, Tolstoy’dan Lenin’e; koşulların dayattığı sınırları aşmış, insanlığın yazgısını etkilemiş kişilerin hayatındaki benzersiz anlara ayna tutuyor: Çağları aşan bir kararın bir tek takvime, bir tek saate ve çoğu kez de yalnızca bir tek dakikaya sıkıştırıldığı böylesine trajik ve yazgıyı belirleyici …
Doğu Yolculuğu
Hermann Hesse
‘Doğu’ya yolculuk ediyorduk, ama Ortaçağ’a, ya da Altın Çağ’a da yolculuk ediyorduk. İtalya’dan, İsviçre’den geçiyorduk, ama bazen de geceyi onuncu yüzyılda geçiriyor, atalarımıza, ya da perilere konuk oluyorduk. Tek başına kaldığım zamanlarda kendi geçmişimden mekanlarla ve insanlarla sık sık karşılaştım, eski nişanlımla Ren’in yukarılarındaki orman kenarında dolaştım. Sonra herhangi bir vadide grubuma yeniden katıldığımda, Cemiyet şarkılarını dinleyip liderler çadırının karşısına …
Siddhartha
Hermann Hesse
Genel olarak herkesçe kabullenilmiş Buddha imgesini aşan bir Buddha yaratmak, daha önce eşine rastlanmamış, büyük bir başarıdır. Siddhartha, benim gözümde, Kutsal Kitap’tan kat kat üstün bir ilaçtır…” 20. yüzyılın en büyük romancılarından Henry Miller’a bu sözleri söyleten Siddhartha, 1946 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Alman yazar Hermann Hesse’nin başyapıtıdır. I. Dünya Savaşı’nı izleyen yıllarda insanları yaşamlarını yeniden kurmaya çağıran, Doğu gizemciliğini …